Pazartesi, Aralık 05, 2011
Aragorn
Hatırı sayılır bir üniversiteden mezun oldunuz. Sınavlardı, mülakatlardı derken kafanıza yatan bir işe başlangıç pozisyonunundan girdiniz.
İlk şirketinizin kurumsal bir banka olduğunu var sayalım. X Bankasına Management Trainee (MT) yani Yöneti Adayı olarak işe başladınız. Önden sizi bir temel bankacılık eğitimine aldılar ve eğitim sonrasında göreve başladınız. Üç ayda bir çift maaş alıyorsunuz ve ingilizce bildiğiniz için de neredeyse maaşınıza yaklaşan bir rakamı Dil Tazminatı olarak alıyorsunuz. Çalışma temponuz gayet yoğun, yeri geliyor haftanın her günü gece 12 den aşağı plazadan çıkamıyorsunuz.
Gel zaman git zaman yeni yıla giriliyor ve heyecanla yeni yılın zam oranları bekleniyor. İnsan kaynaklarından resmi açıklama gelene kadar bayağı bir dedikodu da dolaşıyor. Yok %5 olacak, yok %8; derken maksimum enflasyon oranında bir zam alıyorsunuz. Hemen diğer arkadaşlarınızın da ağzını arıyorsunuz acaba siz mi düşük aldınız yoksa herkes mi düşük zam aldı diye. Herkesin düşük aldığına kanaat getirip canınız sıkılsa da aynı tempoda çalışmaya devam ediyorsunuz.
Bir yıl daha geçiyor ve yeni yılda da aynı senaryo tekrar sahneleniyor. Bu sefer de "Seneye terfi alırım, yönetici pozisyonunda maaş skalası daha yüksektir" diye kendinizi motive ediyorsunuz.
Bir yıl daha geçiyor ve X Bankasında artık 3 yılınızı dolduruyorsunuz. Üç yıl önce MT olarak başladığınız kariyerinizde şu an Yönetici Yardımcısısınız. Bu süre zarfında Y Bankasından sizden yaş ve tecrübece daha küçük Can Bey sizin bölüme Yönetici olarak sizden daha yüksek bir maaşa transfer oluyor.
İşte sizin şalterinizin attığı, gemileri yakmaya başladığınız an da bu olay oluyor.
Eminim bankacılık sektöründe çalışan pek çok arkadaş buna benzer hikayeler yazabilir yorum olarak.
Özel sektörde ki özellikle bankacılık ve telekom sektörlerinde işler genelde bu şekilde yürür. Sıfırdan başlayanlar genelde dikey organizasyonun basamaklarında takılırlarken dışarıdan transferlerle bazen çok da donanımlı olmayan kişiler gelip öz evlatların üstüne geçerler.
Bu nedenledir ki ilk işinizde 3. zam dönemi geçtiğinde hala maaşınızdan memnun değilseniz artık ayrılma zamanı gelmiştir. Direk iş aramaya başlayın ve kafanıza yatan bir şirketten %30 daha yüksek bir teklif alırsanız bu fırsatı değerlendirin.
30 yaş altında ne kadar sıçrama yaparsanız o kadar yüksek maaşlara ulaşabilirsiniz. Bunu sınıf arkadaşlarınıza bakarak da kanıtlayabilirsiniz. En yüksek maaşları alan arkadaşlarınız şu 2. veya 3. hatta 4. şirketlerinde çalışıyor olabilirler.
30 yaşından sonra da artık orta ve uzun vadeli düşünmeli ve bulunduğunuz şirkette üst düzey yönetici olma yolunda kendinize bir yol haritası çizmelisiniz.
Hikaye ve yorumlarınızı bekliyoruz.
Herşey gönlünüzce olsun.
Posted in
0 comments :
Yorum Gönder